Anksiyetenin bir diğer ismi ise kaygı bozukluğudur. Bir çeşit psikolojik hastalık olarak görülüyor. Günlük hayatınızda bazen anksiyete yaşamak gayet normaldir. Bunun nedeni zaman zaman karşılaştığımız olaylardan ötürü endişelenebilir ve gelecek ile ilgili maddi yönden ya da manevi yönden kaygılarınız oluşabilir.
Günlük yaşamda kaygılanmak normal olsa da, aşırıya kaçıldığı durumlarda doktora gidilmesi ve tıbbi bir müdahale olması gerekiyor. Anksiyete bozukluğu meydana gelen kişiler, sürekli olarak gün içerisinde depresif, endişeli, panik ve hayatta karşılaşılan durumlara karşın bir korku mevcuttur.
Anksiyete bozukluğu genetik midir? Sorusu da sürekli olarak sorulan ve merak edilen sorular arasında yer alıyor. Anksiyete bozukluğu bazen panik atak krizleri ile kendini gösterebiliyor. Kalıtsal faktörler de anksiyete bozukluğuna neden olabiliyor.
Anksiyete Kimlerde Daha Sık Olarak Görülüyor?
Yapılan araştırmalara göre anksiyete kadınlarda erkeklere oranla çok daha fazla görüldüğü tespit edilmiştir. Aşırı derecede korumacı tavırlar ile büyütülmüş olan çocuklarda, sindirilmiş olan kişilerde, çevresinden sürekli olarak olumsuz tepkiler alan kişilerede anksiyete bozukluğu daha sık meydana geliyor.
Çocukluk çağında yaşanan olumsuz durumlar, mutsuzluklar, travmalar ile birlikte anksiyete olma riski de artıyor. Bunun yanı sıra aile bireylerinde ya da akrabalarda anksiyete olması gelecek olan nesillerde anksiyete belirtisinin olmasına neden olabilir. Çünkü genetik aktarım bu rahatsızlıkta mümkündür.
Anksiyete Bozuklukları Risk Faktörleri Nelerdir?
Bazı faktörler anksiyete bozukluğu yaşama riskini daha fazla arttırabilir. Çocukluk döneminde, cinsel istismara ya da ihmalkar tavırlara maruz kalan bireylerde anksiyete riski oldukça fazladır. Travmatik olaylar yaşamış olan bireylerin anksiyete bozukluğu yaşama oranları fazladır. Depresyonda olmak, kimse ile konuşmamak anksiyete riskini arttırır.
Kendi sağlığınız hakkında duymuş olduğunuz endişe ya da başkaları hakkında duymuş olduğunuz endişeler anksiyete riskini arttırır. Madde bağımlısı olmak anksiyete riskini arttırır. Özgüven eksikliği yaşayan bireyler, alay konusu olan bireyler, olumsuz düşünceler, algılar anksiyete bozukluğuna neden olur. Çocukluk döneminde çekingen olan, kendini geri çeken, iletişim kurmayan ve gelecek kaygısı duyan kişiler de anksiyete bozukluğunun meydana gelmesinde çok daha büyük bir risk taşıyor.
